“Ey iman edenler! Şarap, kumar ve dikili taşlar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz”(Maide suresi– 90. Ayet)

Öncesindeki ayette yeminle ilgili meselelerden bahsettiği için  Maide 90. ayete müstakil bir ayet gibi başlayıp sonrası 3 ayeti okuyarak “uzak durup kurtuluşa erişenlerden” olmaya çalışacağız. İnşallah

Maide suresi 90. ayet bizi şeytanın işleri ile tanıştırmaktadır;

Şarap, kumar, dikili taşlar, fal, şans oyunları

Aslında Maide suresi 90. ayet çok net ve açık bir şekilde kurtuluş yolunu göstermektedir.Ve bu kurtuluş için şeytanın pis işlerinden korunmak,uzak durmak ve dahi bulaşmamak emredilmektedir.

Ayetin devamında gelen;

“91-Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?”

Şeklindeki ayetle  “Artık vazgeçtiniz değil mi?” diyerek bize yapmamız gerekeni göstermektedir.

Hem de naif bir soru tarzı ile,

Her daim seçimi bize bıkarak,

Öncelikle şeytanın işleri sıralanmıştı ki; günümüzde bunların karşılı ile Hz. Peygamber(sav) zamanındaki karşılıkları çokta farklı değildir.

Mekânsal ve zamansal geçerliliğini her daim koruyan bu şeytan işleri;

Şarap: Envai çeşidi oluşturulduğu gibi bir “modernlik” ölçüsü olarak görülmektedir. Zaten alkolik olmadıktan sonra tadımlık kullanımlar hayatın olmasa olmazı şeklinde pazarlanmaktadır.

“Alkolik” olma sınırını kontrol edemeyenler zaten modern dünyanın “adamdan” saymadığı bireyler olduğu için onların pekte bir ilgi alanına girmemektedirler.

Sözde sınırlarını koruyanların da “sınırı koruma” konusundaki başarısızlıkları da kesinlikle ret edilmektedir.

Fal: “İnsanoğlunun her daim geleceği bilmeye olan zaafı” şeytanın pis işlerinden biri olarak belirtilmektedir. Gelecek bilmecesine olan merakımız bizi şeytanın pisliğine bulaştırır.

Özellikle günümüzde astroloji adı altında burçlar ve burç falları “zararsızmış, fal değilmiş” gibi günümüz medyası tarafından “günlük burç falları” ile normalleştirilmektedir.

Oysaki  bu falcılarla haşır neşir olmaktan daha tehlikelidir.

Gazetedeki burçlarımıza göre günlük fallarımızla birçoğumuz masumane !!! bir şekilde şeytanın pisliğine bulaşmaktayız.

Şans oyunları:Kuran-ı Kerim’in ilk muhatapları  zamanında şans okları vesilesi ile oynanan oyunlar şimdi devlet eliyle oynatılmakta birde bu oyunlardan alınan vergilerle bizlere hizmet verilmektedir.Şeytanın işine bulaşmakla kalmıyor. Birde şeytanın işlerinin geliri ile hizmet alanlardan oluyoruz. Vahim durumdayız. Vahim

Dikili taşlar: Meallerde dikili taşlar diye çevrilen parantez içi “put” tanımı yapılan konusunda günümüzde somut anlamda tapınma azalmakla birlikte soyut anlamda artış vardır.

Özellikle heva ve hevesimizi putlaştırma konusunda ve bunun yansıması olan düşünce putlarından bir türlü temizlenememekteyiz.

“Artık vazgeçtiniz değil mi?” sorusuna muhatap kılınmadan önce Rabbimiz şeytan işlerinin aramıza kin ve düşmanlık sokarak bizleri Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoyduğu gerçeğini yüzümüze çarpmaktadır.

Sonrasın da ise;

“Artık vazgeçtiniz değil mi?” sorusu bizi muhatap kıldıktan sonra Rabbimiz vazgeçtikten sonra takip etmemiz gereken yolu da göstermektedir.

“92- Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki, elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.” 

Ayrıca  “Eğer yüz çevirirseniz elçimize düşen, ancak apaçık bir tebliğdir.”  Şeklinde  bir ifade ile bize insanoğlu olarak ne kadar hür irade ve seçimle yaratılmış olduğumuza da dikkat çekmektedir.

Bedelini ödemeye razı olduktan sonra,

“İman edenler ve salih amellerde bulunanlar” şeklinde devamında gelen ayette Allah’ın kimleri sevdiğini çok açık bir şekilde anlatmaktadır.

“93- İman edenler ve salih amellerde bulunanlar için korkup-sakındıkları, iman ettikleri ve salih amellerde bulundukları, sonra korkup-sakındıkları ve iman ettikleri ve sonra (yine) korkup-sakındıkları ve iyilikte bulundukları takdirde (yasaklanmadan önce) dedikleri dolayısıyla bir sorumluluk yoktur. Allah, iyilik yapanları sever.”

Allah’ın sevdiklerinden olmak ve şeytanın pis işlerinden uzak durarak kurtuluşa ermek için;

Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm.Bismillahirrahmanirrahîm.

“Kovulmuş Şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adı ile..”