“Aptamil’in önerileri tartışma yarattı! Dünyaca ünlü bebek maması markası Aptamil,”Çocuklarınızı cinsiyet kalıplarına sokmayın” önerisinde bulundu. Aptamil’in bu önerisi tepkiyle karşılandı.”

Bu yeni skandal haberin kaynağı bizim için meçhul değildi.

“Amerikada faaliyet gösteren bir Web sayfasında Kanada’da üretilen DANONE yoğurtlarında haram olan domuz jelatinin katkı maddesi olarak kullanıldığı ifade edilmektedir.”

Yazılarımızda geçen KARASULAR KİMDİR?

Kısa bir bilgi notu:
“Selanik’ten 1912’de İspanya’ya göç eden ünlü Karasu ailesinden Emanuel Karasu’nun kardeşi, Dr. İzak Karasu, 1. Dünya Savaşı’nda bağırsak enfeksiyonundan ölen çocuklara çare ararken çocukluğunda kendilerine yoğurt satan Selanikli’yi hatırladı. Evinin bodrumunu mandıra yaptı ve 1919’da yoğurdu ilaç olarak geliştirip eczanelerde sattı. İlacın adını oğlunun isminden esinlenerek DANONE koydu. Bir sanayi devi işte böyle doğdu.

“27 Nisan 1909 Salı günü öğleden sonra Yıldız Sarayı’nın ardına kadar açılmış büyük demir kapısından içeri yağız atların çektiği peş peşe dört kupe fayton girdi. Serin, zaman zaman yağmurun çiselediği bir gündü. Mabeynciler dört faytondan inen Meclis-i Milli heyetini saygıyla selamladıktan sonra önlerine düşüp sarayın arz salonuna yönlendirdiler. Osmanlı İmparatorluğu’nu 33 yıldır yönetmekte olan 34’üncü padişah II. Abdülhamit geniş pencerelerden Boğaz’ı seyrediyordu. Başmabeyinci konukları haber verdi. Dört kişilik. heyet içeri girdi. Biri başkan olduğunu vurgulamak için diğerlerinden bir adım önde. Başlarını hafifçe öne eğerek sultan II. Abdülhamit’i selamladılar. Padişah gelişmeleri biliyordu, heyetin kimlerden oluştuğunu da mabeyn başkâtibi Cevat Bey’den öğrenmişti. Kısa bir sessizlikten sonra heyetin başkanı sebeb-i ziyaretlerini anlatmaya başladı. O sözcünün adı Emanuel Karasu’ydu. Selanik Mebusu Karasu özetle Meclis-i Milli’nin Sultan Abdülhamit’in hal’ine karar verdiğini, kendilerinin bunu tebliğle görevlendirildiklerini söyledi. Gözlerini heyet üyelerinin üstünde gezdirdi. Sonra tane tane konuştu: “Bir Türk padişahına ve İslam halifesine hal’ kararını bildirmek için bir Yahudi, bir Ermeni, bir Arnavut ve bir nankörden başkasını bulamadılar mı?” Emanuel Karasu (Yahudi), Aram Efendi (Ermeni), Esat Toptani (Arnavut) ve Ahmet Hikmet Paşa (Abdülhamit’in uzun süre yaverliğini yaptıktan sonra muhalefet saflarına geçen Gürcü) idi.

Sultan Abdülhamit ve yakınları hemen o gece Sirkeci’den trene bindirilip Selanik’e gönderildi. Böylece Osmanlı devri son buluyor, batılı eşkiyaların kontrolundaki Meclisi Mili devri başlıyordu.”

Aptamilden Danoneye oradan Karasulara oradan Emanuel Karasuya oradan Abdulhamidin Halline oradan Halifeliğin ilgasına oradan yüzyıldır batılı eşkiyarın şamar oğlanı haline getirilen çilekeş Türkiyem’e … Ne hazin bir sergüzeşt… Göz yaşlarımı tutamıyorum. Ağlıyorum. Ama betbin değilim. Bilakis intikam alma günlerinin yaklaştığı bir heyecanı yaşıyorum. Göklerden sesler duyuyorum. Allah yanındaysa korkma. Zafer senindir ve zafer yakındır.