KALPLERİ YUMUŞATAN HELAL YEMEK
Kızgın Güneş Altında Kamçılanan Kamçılandıkça Özgürleşen Bir Takva Ehli İmam:
İmam Hanbel – Ahmed B. Hanbel
Yiğitlik
İmam Hanbel, Mihne döneminde nefsin arzularını bir kenara atıp, o işkencenin içinde bile yine oruç tutmuştur. Ahmed b. Hanbel’e sordular: “Yiğitlik nedir?” Cevap verdi büyük imam: “Yiğitlik, Allah korkusundan nefsin arzularını bırakmaktır. Allah korkusundan dolayı, nefsin arzularını yapmamaktır” Sizce bizler bu görüşe göre YİĞİT miyiz?
Ebû Hafs Ömer b. Salih Tarsusî, İmam Hanbel’e gitti ve ona: “Kalpler ne ile yumuşar?” diye sordu. Talebesine baktı, başını eğerek biraz düşündü, sonra başını kaldırarak:
“Evlâdım, helâl yemekle yumuşar.” dedi. Talebe oradan Ebû Nasr Bişr b. Harise giderek, ona da aynı soruyu sordu: “Ey Ebû Nasr, kalpler neyle yumuşar?” O: “Allah’ın zikriyle kalpler huzur bulur.” ayetiyle cevap verdi. Ona İmam Hanbel’in yanından geldiğini söyledi. Bunu duyunca heyecanlanıp: “Eee, Ahmed b. Hanbel sana ne cevap verdi?” “Helâl yemekle yumuşar.” dedi. Bunun üzerine: “O işin aslını haber vermiş.” dedi. Oradan Abdulvehhap b. Ebû’l-Hasan’ın yanına giderek, ona da aynı soruyu sordu. O da “Allah’ın zikriyle kalpler huzur bulur.” dedi. Ona da İmam Hanbel’in yanından geldiğini söyledi. O da diğeri gibi merak etti bu soruyu İmam Hanbel’in nasıl cevaplandırdığını: Tarsusî: “Helâl yemekle.” dedi. Bunu duyunca: “Hanbel sana işin cevherini söylemiş. Asıl onun dediğidir, asıl doğru onun dediği gibidir.” diyerek hayranlığını belirtti. Helal Yemek! Helalinden Yemek! İmam Hanbel’den kalpleri yusyumuşak eden formül: Helal Yemek! Ve bu helal yemeği de üç kişiyle yemek: “Yemek üç kişiyle ağız tadıyla yenir; Kardeşlerle, sevinçle, yoksullarla onları sevindirerek, ailede mürüvvet ve mutlulukla.” O, dostluğu ve dostları ailesini, yoksulu, yoksulluğu çok severdi. Dostluğun manasını da bütün inceliğiyle anlamıştı. Biliyordu ki dostsuz, arkadaşsız hayat kurudur, tatsızdır, alçak bir yaşayıştır. Şöyle derdi: “Bir adamın dostları öldü mü, o kimse zelil olur, zillete düşer.” Ne güzel bir dostluk anlayışı, ne güzel bir bağlılık! Elindekini az olsa bile dostlarla helali paylaşmak, onlara helal olanı hediye etmek, elimde yok yarın ne yaparım demeden son lokmayı da onlara vermek onun için israf değildi. İmam Hanbel çok cömertti.
“Bu dünya küçülse de bir lokmacık kadar olsa, sonra bir Müslüman kişi onu alsa da bir Müslüman kardeşinin ağzına koysa, bu yine de israf sayılmaz” demesinden ve bunu hayatına da geçirmesinden cömertliğini, ne kadar zengin bir gönle sahip olduğunu anlıyoruz.
Takva Azığı
İmam Hanbel’in çok sevdiği Ali b. Medînî bir gün ondan kendisine bir tavsiyede bulunmasını ister. İmam Hanbel de şu veciz sözünü söyler ona: “Azığın takva olsun, ahiret hep gözünün önünde bulunsun.”
Bir yanıt yazın