iSLAMDA TESETTÜR, BİZİM İMANİ BİR MESELEMİZDİR
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Tesettür, Örtünmek, gizlenmek, bir şeyin içinde veya arkasında gizlenmek. “STR” kökünden “tefe’ul” vezninde bir mastar. Bir fıkıh terimi olarak erkek veya kadının şer’an örtülmesi gereken yerlerini örtmesi demektir. Bir kimsenin örtmesi gereken ve başkasının bakması haram olan yerlerine “avret yeri” denir.
“Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) başları dahil, bedenlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” (Ahzap.59)
“Mümin erkeklere söyle: Gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir” (en-Nûr, 24/30). Kadınların örtünmesi konusunda da şöyle buyurulur: “Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin” umduğunuza nail olasınız” (en-Nûr, 24/31).
“Ateş ehlinden / cehennem halkından iki sınıf var ki: Biri; yanlarında inek / sığır kuyruğuna benzeyen sopalar / joplar bulunan, onlarla insanları döven bir topluluk. Diğeri ise; giyindiği halde açık olan (teni gösteren elbise giyinen veya bedenlerinin bir tarafı tamamen açık olan), erkeklere olan meyillerini yansıtan / veya omuzlarını sallayarak, çalımlı (kötü kadınların yürüyüşüyle) yürüyen, başları develerin hörgücü gibi olan kadınlar. Bu kadınlar cennete giremez ve kokusu çok uzak mesafeden alınabilen cennetin kokusunu dahi koklayamazlar.” (Müslim, Libas, 125).
Müslümanlar olarak bizim yaşam tarzımızın olmazsa olmaz, imani şartlarından biri de erkek ve kadının uymak zorunda olduğu TESETTÜR’dür. Nasıl ki erkekler, erkek ve kadının yanında en az vücudunun göbek ve diz kapağı arasında kalan kısmını güzelce setr etmek, örtmek zorunda ise; kadınlar da namahremlerinin yanında yüz hariç saçlarından vücudlarının kol ve ayak bileklerine kadar olan kısmını setr etmekle, örtmekle mükelleftirler.
En az bir asırdır toplumumuzu İslam yörüngesinden çıkartmaya çalışan dış ve iç mihraklar, yaşam tarzımızın dinamiklerini bir bir yıkmaya çalışırlarken kadınlarımızın HİCAB’ı olan tesettürü ile, toplumdaki olması gereken kimliği ile amansız bir mücadeleye girişmişlerdir. Bu mücadeleye, insan hakları havarisi gibi rol yapmaya çalışan Avrupa baştan beri önderlik yapmaktatır.
Kim bu davaya bağlılığında sebat ederse inşaallah Allah’ın rızası da onunla beraber olacaktır. Müslümanlar insanlığa büyük bir medeniyetin öncülüğünü yapmış bir ceddin torunları olduklarını her zaman ispat etmişlerdir. İşte yıllardır bu anlamsız yasaklar kalktı, Ancak bu sefer, kapitalist eşkiyalara, modacı kılığı ile tesettürü dejenere etmeye çalışanlara dikkat etmeliyiz. Bu gibilere fırsat vermemeliyiz.
“Ve bir günah işledikleri veya nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı anarak günahlarının bağışlanmasını isteyenler, hem de yaptıkları günahta bile bile ısrar etmemiş olanlar. İşte onların mükafatı, Rablerinden bir mağfiret ve ağaçları altında ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Güzel amel yapanların mükafatı ne güzeldir.”
Yıkanma, tabiî ihtiyaç, taharetlenme gibi hâcetler dışında, tenha bir yerde de bulunsa, namazda veya namaz dışında avret yerlerinin örtülmesi farzdır. Bunun delili Kur’an ve sünnettir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Ey Ademoğulları! Her mescide gelişinizde güzel elbiselerinizi giyerek gelin” (el-A’raf, 7/31). İnsanın örtünme ihtiyacının ilk insan Âdem ve Havva ile başladığı, çıplaklığın çirkin bir şey olduğu âyette şöyle belirtilir: “Ey Ademoğulları! Şeytan ana ve babanızı kötü yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak nasıl cennetten çıkardıysa, sakın size de bir kötülük yapmasın”(el-A’râf; 7/27). “Ey Ademoğulları! size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir de giyip süsleneceğiniz bir giysi indirdik. Takva örtüsü ise daha hayırlıdır” (el-A’raf, 7/26). Hayvan yünlerinden giysi için yararlanmanın gereğine şöyle işaret edilir: “Davarları da O Yaratmıştır ki, bunlarda sizin için ısıtıcı ve koruyucu maddeler ve nice nice yararlar vardır” (en-Nahl, 1 6/5).
Örtünmenin amacı başkasının bakışlarından korunmak ve ırzı meşru olmayan cinsel isteklerden sakınmaktır. Erkeklerin gözlerini sakınması, kadınların iffetini korumak içindir.
Bir yanıt yazın