MÜSLÜMANIN SOFRASI ETKİNLİĞİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
GİMDES Hanımlar Gönüllü İstanbul İl Temsilciliği olarak Başakşehir/ GİMDES’te Müslüman’ın Sofrası adlı program düzenlendi. Diyetisyen Fulya Mavi Bilgehan tarafından 4 Ocak 2025 Cumartesi/ 4 Recep 1446 tarihinde yaklaşık 50 hanıma Kur’an ve Sünnete göre beslenme nasıl olmalı konusu aktarıldı. Allah’ın helal ve tayyib beslenme emrinin neslimize, maddi- manevî hayatımıza sirayeti hakkında hassasiyetimiz söz konusu mu? Müslümanın Sofrası nasıl olmalı? gibi başlıkların anlatıldığı program ilgi ile takip edildi. Eğitim akabinde soru cevap yapıldı. Ardından GİMDES helâl sertifikalı ürünlerden oluşan hediyeler ile misafirlerimiz uğurlandı. Eğitimden alınan bazı noktalar ise şunlardır:
• Yediklerimiz iksir gibidir. Yediğimiz her lokma bize fayda da sağlayabilir zarar da… Kişi yemek yaparkenki ruh hali dahi yemeğe sirayet eder.
• Ne yersen “O”sun!!!
• Haram yiyenin azaları kendisine isyan eder. Kendisi bilsin ya da bilmesin.
• Kişinin dindarlığı yediklerinin helalliği nispetindedir.
• İbadet on kısımdır; dokuzu helâl rızık taleb etmek, biri ise diğer amellerdir. (Hadis-i Şerif)
• Böcek yemek ister miydiniz! Saç kılı yemek ister miydiniz! Gıda katkı maddeleri ile bunları bizlere yediriyorlar.
• Gıdamızın helal ve temizliğinden emin olmak için, bir denetim ve kefaret kurumuna ihtiyaç vardır.
• GİMDES Müslümanlar adına bu denetimi yapan bir kefaret kurumudur.
• Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz (Araf-31)
• Bir şeyin helal olması, ondan sınırsız yiyebileceğimiz anlamına gelmez. Her şeyin fazlası israftır, zarardır.
• Yemeğin lezzeti ve bereketi, ne yediğin, kimle yediğin, nasıl yediğinle alakalıdır. Yemekten maksimum lezzet ve faydayı almak için, helal ve sünneti seniyyeye uygun beslenmek gerekir.
• Mevlânâ Hazretleri buyurur: “Bu seher benden ilham kesildi. Anladım ki vücuduma şüpheli birkaç lokma girdi…”
• Nur ve kemâli artıran lokma, helâl kazançtan elde edilen lokmadır. Eğer bir lokmadan gaflet meydana gelirse, bil ki o lokma, şüpheli veya haramdır.”
• “Zaten haram yemiyoruz ki” diyorsanız; Numân bin Beşîr (r.a.), “Resûlullah Efendimiz’i şöyle buyururken işittim” demiştir: “Helâl olan şeyler belli, haram olan şeyler bellidir. Bu ikisi arasında, birçok kimsenin bilmediği şüpheli hususlar vardır. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur.
• Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem belini doğrultacak kadar yeter diyor ama biz belimizi bükecek kadar yiyoruz.
Bir yanıt yazın