EZANIN ASLINA DÖNÜŞÜNÜN 74. YILINI İDRAK EDİYORUZ
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Ümmet olma şuurumuzun, bağımsızlığımızın ve dinimizin simgesi olan Ezan-ı Muhammedî, dinde reform çalışmaları adı altında 30 Ocak 1932 tarihinde CHP tarafından çıkartılan kanunla Arapça okunması yasaklanarak, Türkçe okunması mecburiyeti getirilmişti. Millet talep etmediği halde, tek parti yönetimi (CHP) tarafından çıkartılan ve şiddetle 18 yıl boyunca uygulanan Türkçe ezan, yürekleri burkmuş, camilerimizi mahzun bırakmış, kalplerimizi giran bırakmıştı
Ezan, tartışmasız, dini bir simgedir. Her türlü ideolojinin ve siyasetin üstündedir. Ezan-ı Muhammedî, peygamberimizin tasvibi, Kur’anı Kerimin “biz senin şanını yükselttik” ifadeleri ile olan tasdiki neticesinde namaza çağıran davettir.
“Ezan Müslümanlar için bir hürriyet beratı, güftesi değiştirilemez bir istiklal marşıdır. Ezanın dinmesi esaretin (ilk canlı) ifadesidir. Ezansız bir İslam (müminler) diyarı düşünülemez.
Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 seçimlerini ezici bir çoğunlukla kazanmasından sonra, milletin beklentisine cevap vermek için, ilk icraat olarak 16 Haziran 1950 yılında ezanın aslına uygun olan şekli ile Arapça okunmasına serbestlik getirmiştir.
Türk siyasi tarihinin karanlık sayfaları olarak hatırlanan tek parti döneminin en büyük zulümlerinden biri olan Türkçe ezan işkencesi 18 yıl sürdü.
Cumhuriyet döneminin uzun baskılı yıllarından sonra, ezanın aslına uygun okunuşuna iade edilişinin 74. yıldönümünü idrak etmekteyiz. Milletimize, din ve inanç özgürlüğü sağlayan bu düzenlemeyi yapanları rahmetle anıyor, bir kere daha şükranlarımızı sunuyorum.
Bu acıları yaşamamış nesillerimizin bir müslüman olarak ne kadar acı verici bir olayın yaşanmış olduğunu düşünmelerini istedim.
Bir yanıt yazın