ZAFER İNANANLARINDIR!

“Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.”(Ali İmran, 139)

İki milyarlık İslam alemi artık uyanıyor! Batının bir gece baskını ile taktığı prangaları bir bir kırıp atıyor. Sahip olduğu hayat nizamının nimetlerini bütün insanlık alemine sunmaya hazırlanıyor. Zulüm çetesi onun için can havli ile sağa sola saldırıyor. Türkiye’yi sindirebilmek için çirkeflik senaryolarını arka arkaya, birbir devreye sokuyor. Boşuna bir gayret içinde kendini yok etmeye doğru dört nala koşturuyor.Tarihteki yüzlerce Hak ve Batıl savaşlarında olduğu gibi bu savaşta da HAK zaferini kutlayacaktır. Allah’ın Kader planı böyledir. Biz yeter ki, Hak çizgimizi bozmadan yürümeye devam edelim. Bunun için biz diyoruz ki;

BUGÜN DUA ZAMANIDIR! 
Bugün Müslümanlar olarak duaya ne kadar çok muhtacız? Birbirimize çok dua etmeliyiz. Zalimlerin ve Deccalların zulmünden ve her türlü desisesinden Allah’a sığınmak için gece gündüz niyazda bulunma zamanıdır.

BUGÜN BİRLİK OLMA ZAMANIDIR! 
Parti pırtı kavgalarını bir tarafa atma zamanıdır. Meşrep cemaat farklılıklarını unutma zamanıdır. Her türlü ayrılık, düşmanlık, fitne kaynağı olacak davranışlardan hicret etme zamanıdır.

BUGÜN YARDIMLAŞMA ZAMANIDIR! 
Bütün sivil toplum kuruluşları, Bütün cemaatler, Bütün fikir önderleri bu küresel ilişki ve işbirliğine katkı vermelidir. TGTV ve İDSB, MÜSİAD, ASKON gibi fikir ve iş çatı kuruluşlarımız daha güçlü bir fonksiyonu yüklenmelidir. OİC basit basit işlerle uğraşmak yerine İslam Birliğinin oluşması için ciddi adımlar atmalıdır. İki milyarlık dev, gücünden habersiz, dünyaya baygın baygın, korkak ve çekingen gözlerle bakmaktan artık vazgeçmelidir

BUGÜN BOYKOT ZAMANIDIR! 
Evet bugün Boykot zamanı! Aramıza sokulmuş ayrılık, kin ve düşmanlık tohumlarını boykot etme zamanıdır. Ümmetin yüksek menfaatlarını dikkate almayan küçük şahsi menfaat hesaplarını ve hırslarını boykot zamanıdır.

Avrupa malı, İsrail malı, Amerika malı lakaplı her türlü ecnebi mallarını boykot zamanıdır. Ekonomi savaşında zafer kazanmak istiyorsak düşmanın her türlü Ekonomi gücünün kaynağı olan, ürünlerini boykot etme zamanıdır. Evet bir miktar sıkıntı çekeceğiz. İhtiyaçlarımızı kendimiz üretecek hamleyi başardığımız zaman dünyalar bizim olacaktır.

Hiç unutmuyorum, 1974’te Kıbrıs çıkartması yapıldı Amerika yine Türkiye’ye top yekün ambargo ilan etti. Hatta, bu sebepten dolayı Askeriyemiz birçok silah, cihaz ve mühimmatında sıkıntıya girdi. Bu ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için bir yazı ile, Sanayi Bakanlığından yardım istedi. Bakanımız yazıyı bana havale etti. Hemen Ülkemizdeki yedek parçacı, yan sanayii esnafını toplamış, askeriyemizden de ihtiyacı olan malzemeleri bir salonda teşhir etmelerini talep etmiştim. Bu sergiyi bir hafta içinde inceleyen esnafımız mübalağasız 6 ay içerinde hemen hemen %100’ne yakın, bu malzemeleri aslına uygun bir şekilde üretip askeriyemize teslim etmişlerdi. Bugün bazı askeri cihazların yerli üretildiği haberleri , beni içten içe gururlandırıyor,bilelim ki ambargo yıllarında küçük esnafımızın kazandığı tecrübe büyük bir rol oynamıştır diye düşünüyorum.

HER TÜRLÜ HARAM; ŞÜPHELİ ÜRÜNLERİ BOYKOT ETME ZAMANIDIR! 
Helal sertifikalı olmayan ürünleri almayarak boykot etmek, bu konuda titiz olmak Müslüman kimliğin bir göstergesidir. Dünyanın birçok yerinde dini için mücadele eden, gerektiğinde canını veren Müslümanlar var. Onlar canlarından vazgeçerken biz daha aldığımız ürünlerden vazgeçemiyorsak bu bizim imanımızn eksikliğini gösterir. Bir benimle ne olur? düşüncesi de çok yanlış. Müslüman böyle düşünmemeli. Boykotun kâfirlere ve bizim inançlarımıza saygı göstermeyenlere karşı büyük bir darbe oluşturacağını unutmayalım. Müslüman bilmelidir ki bir benimle çok şey olur. Ben değiştiğimde dünya da değişecek. Boykot aynı zamanda safını belli etmektir. Ben kâfirlerden ve inançlarımıza saygı göstermeyenlerden taraf olursam bunun hesabını nasıl veririm? Sebepler dairesinde üzerine düşeni yapan kişiler olmamız gerekiyor.

Evet! Biz kâfirin bu ekonomik salvosuna karşı da milletimizle ve tüm İslam ümmeti ile beraberiz ,aynı saftayız. Biz inanıyoruz ki, “De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.” (İsra, 81)

Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER